İSTİNCA = TAHÂRETLENMEK

Arkadan veya önden çıkan bulaşıcı pisliklerden, su ile veya üç taş ile veya bir taşın üç tarafı ile istinca etmek, yâni kendini temizlemek, vâcibdir.

Yalnız, yel, kurt, kuru olan taş parçası, ufak kuru katı pislik, meni ve temiz olan âlet-i-tenâsülün rutubeti için istinca etmek, lâzım değildir.

Taşla istincada bir defa ile temizlik hâsıl olsa dahi üç def'a silinmek vâcibdir. Eğer üç def'a ile temizlik hâsıl olmazsa, dört veya daha fazla yapmak, lâzımdır.

İstincada taştan mâada taşın yerini tutabilen cansız, temiz, necaseti kaldırıcı ve muhterem olmayan şeylerle de istinca, yapılabilir. İnsan yiyeceği ile istinca yapılamaz.

Taş ve onun yerini tutabilen şeylerle istinca yapmakta şu şartlar vardır.

İstinca mahallinin kurumamış olması, pislik bulunduğu yerden başka yerlere bulaşmamış olması, çıktığı yeri ve sünnet yerini tecâvüz etmemiş olması, başka yerden yabancı bir necâsetin üzerine bulaşmamış olması lâzımdır.Eğer bunlardan birisi bulunursa istincânın su ile yapılması vâcib olur.

Helâya girmenin âdâbı şöyledir:

Girerken üzerinde Kelâmullah ve ta'zim edilen kırâat bulunmamalı, insanların gözlerinden uzakta bir yerde bulunmalı, suyunu hazırlamalı, su yoksa istinca taşlarını te'min etmeli, câmiye girişin aksine olarak sol ayak ile girmeli, sağ ayakla çıkmalıdır.

Girerken: çıkarken de üç defa diye okumalıdır.

Mânaları şudur: (Allâh'ın ismi ile girerim. Yâ Rabbi pislikten ve pis olmaktan sana sığınırım.), (Affını talep ederim), (benden ezâyı giderip âfiyet ihsan eden Allâha hamd ederim.)

Oturmayınca avret mahallini açmamalı, ve oturduktan sonra elbisesi kendisini örtüyorsa, kirlenmemek üzere, avret mahallini elbisesi ile örtmeli, sol ayak üzerine ağırlığını vermeli, yüksek fakat, mestûr bir yerde bulunmalı, yalın ayak girmemeli, sağ eliyle avret yerine dokunmamalı ve bakmamalı, ve eliyle oynamamalı, zaruret mikdârından fazla konuşmamalı, idrardan istibra yapmalı yani, kesilinceye kadar temizlik yapmalıdır.

Çünkü çıktıktan sonra idrar yaşlığının bile zuhûr etmesi abdeste ve namâza münâfidir.

İdrar kesildikten sonra sol elinin baş ve şehadet parmakları ile tenâsül âletini sıkıştırarak sıvazlar ve silkeler ki çıktıktan sonra orada kalan idrar gelmesin.

İstibra keyfiyeti bâzılarının âdetine göre değişir. Bâzıları biraz yürümekle veya öksürmekle veya bir az durmakla ancak tesilir. Âdetleri ne ise idrar kesilinceye kadar o âdeti yapmaları lâzımdır.

İdrarını katiyyen ayakta yapmamalı ve idrar sıçrantılarından gâyet sakınmalıdır. Çünkü idrar sıçrantısı kabir âzâbını mucibdir.
Nitekim Peygamberimiz sallallahu aleyhi vesellem bir Hadîsi şeriflerinde şöyle buyurmaktadır: (İdrardan çok korununuz. Çünkü kabrin ekseri âzabı bundandır.)

İstincâdan sonra temiz bir bez parçası ile kurulamak daha efdaldir.

Durgun bir suya, az akan bir suya, rüzgârın estiği tarafa, ağaç altına, hayvan deliklerine, herhangi bir gölgeye, yol boyuna küçük ve büyük abdest yapmak mekruhtur.

Kemik olsa dahi yiyecek üzerine, içerisinde Allah ismi şerifi gibi tâ'zim edilen bir yazı bulunan bir şey üzerine, bir müslüman kabri üzerine, bir kap içine olsa dahi mescitte idrar yapmak haramdır.

Sahrâ gibi açık bir yerde def'i-hâcet ederken önünü veya arkasını kıbleye dönmekde haramdır.

Açık olan yerde def'i hâcette insanlardan uzaklaşmalı ve önünde bir gizleme olmalıdır. Bu gizlemenin yüksekliği en az 50 santimetre kadar olmalı ve şahısdan uzaklığı da 1,5 metreden fazla olmamalıdır.

Böyle bir yerde kıbleye karşı dönme tahrimiyeti kalkar, fakat evlâ, terk edilmiş olur.

Was this answer helpful?
Read 12.004 times
In order to make a comment, please login or register